~ Sihir Bakanının Odası ~

Konu: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Paz Şub. 01, 2009 4:41 pm

RP İN.

/Betimlemesi sonra yapılacaktır./

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Paz Şub. 01, 2009 4:50 pm

Kar yavaş yavaş çiseliyordu Londra’ya…İnsanlar sanki bunu hevesine tıklık tıklım doldurmuşlardı sokakları.Mavi beresini iyice kafasına yerleştirdi ve ellerini kotunun cevine koyarak yürümeye devam etti.Bakanlığın önünde gazete satıcıları Diagon’a gidecek insanlar bakanlıkta çalışanlar ve daha bir çok büyücü vardı.Hızlanmaya başlayan kardan kimileri kurtulmak kimileri ise ona kavuşmak maksadıyla cisimlenip duruyordu.

Dalgın dalgın bakanlığa doğru yürürken koluna çarpan kukuletali adamın yüzüne bakmadan söylendi.

"Seni lanet olasıca!Önüne bakarak yürümeyi dene..!Ah yoksa yürümeyi yeni mi öğrendin?!”dedi Adam yere düşen saatini alırken bitkin gözlerle Kris’e baktı ve hırlar gibi bir ses çıkararak yoluna devam etti.Hemen ardından cüppersine yapışan iki çocuk oldu.Birbirlerini kovalarken Kris’in de etrafında dönüyorlardı.

“Hey..!Gidin başka yerde oynayın başım döndü!”dedi gülümseyerek çocuklara baktı.Ancak onların Kris’i dinler gibi bir hali yoktu.İki afacan kafalarına eseni yapıyorlar cüppesini dahi çekiyorlardı arada..Kris onlardan kurtulmanın tek yolunun asasıyla korkutmak olduğunu sezince bir an ona uzandı…

“Gidiyor musunuz gönderim mi?” iki korkmuş çocuk arkalarına bakmadan koşmaya başladı.Kris küçük bir gülümsemeyle asasını yerine koydu ve bakanlığa giren merdivenlerden yukarı çıktı.Resepsiyondaki sarışın oldukça süslü bir bayan (Kris’in tarifiyle boya küpünden çıkmış olan bayan)onu asık bir suratla karşıladı.Bir yandan da aynasına bakmakla meşguldü.

“Miss Stewart?Ne vardı?”

“Sihir Bakanı burada mı?”

“Evet ama..”derken Kris sözünü kesti.

“İyi öyleyse”dedi ve arkasında seslenen kadına aldırmadan yürümesine devam etti.Asansörlerden birine daldı ve bakanın odasına giden tuşa bastı.Hafif bir sarsıntının ardından hızla duran asansör konuştu:

“İkinci kat…Sihir bakanı,Ofisi ve ona bağlı destek kadro…Sağ tarafta..”derken Krisi çoktan uzaklaşmıştı.Sihir bakanını daha önce hiç görmemesi garipti lakin o yurtdışında düello sanatlrı eğitimindeyken seçilmişti.Ailenin her bireyi belli bir yaşa geldiğinde bu süreçten geçerdi bu bir aile geleğiydi.Bir nefes aldı ve karşısına çıkacak yaşlı adamı merakla bekleyip kapıyı çaldı.En azından o yaşlı sanıyordu.

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Paz Şub. 01, 2009 9:06 pm

Robert gürültüden biraz uzaklaşmak istiyordu. Biraz da olsun! Mevkisi yüksekti,saniyede bir kapısı çalınıyordu. Susmuştu artık kapı çünkü resepsiyondaki kıza kimsenin girmemesini tembihlemişti. Odasındaki yatağa yayılmıştı,taa ki o lanet olası kapı yine tıklatılana kadar...

Resepsiyondaki gerizekalı ne güne duruyordu acaba? Nasıl birinin dinlenmesine engel olabiliyordu? İşine iyi bakmıyorsa,onu işten çıkaracaktı. Sinirlendi,bembeyaz dişlerini birbirine sürttü. Ellerinin soğukluğunu sobada ısıtmaya çalıştı ama olmuyordu... O bir vampirdi!

Kapının tıklandığını unutmuştu. Ne kadar istemese de;
"İçeri girin!" dedi.

Kapı aralandı,içeri bir kadın girdi. Ateş kırmızı saçları,buz mavisi gözleri birbirini dengeliyordu. Vücut yapısı da gayet hoş,bu alımlı bayanın ofisinde ne işi olabilirdi ki? Durun bir dakika,bundan neden rahatsız olsun ki? Eskiden kadınlarla sürekli takılırdı zaten. Gözlerini kadına dikerek;

"Evet?" dedi bembeyaz dişlerini çıkararak. Bir yandan kahvesini yudumluyor,bir yandan da karşısındaki kadını inceliyordu. Kahveyle bu güzellik iyi gitmişti doğrusu. Ofisine böyle kişiler gelecekse kapı hep çalınsın isterdi Rob.

"Umarım,bu güzelliğin işi uzundur." diye düşündü içinden. Burnuna gelen kızın saçlarının kokusu onu ayartıyordu ama kendini kontrol etmeyi öğrenmişti.

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 12:07 pm

Kristen tereddütsüz bir biçimde kapıyı araladı Joa'nın dediğini yapıp sihir bakanıyla görüşmesi gerekiyordu.Joa sihir bakanının da bir ölümyiyen olduğunu ailesinin kendisinin ölümyiyen olduğu doğrultusunda soyadını onun sayesinde değiştirmeyeceğini söylemişti.

Odanın hafif bir loşluğu olsa da burnuna çarpan koku oldukça hoştu.Lakin kapıyı açtığında bir an gözlerinin kamaştığını hissetti.Olabilecek en yakışıklı erkek o odada duruyordu.Herkesin ilgi odağı olabilecek bir adam sihir bakanının odasında duruyordu.Yüzüne yayılan garip gülümsemeyi sildikten sonra konuşmaya başladı.

"Sihir bakanının yerinde olduğunu söyledi resepsiyondaki bayan..Ama sanırım burda değil?"dedi soran bakışlarla çocuğu süzerek.Nerdeydi bu yaşlı bunak...Acaba bu çocuk onun yiğeni felen miydi?Eğer yiğeniyse hergün o yaşlı bunağa kitap okuma için bile yanına gelebilirdi.

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 2:35 pm

Karşısındaki kız;
"Sihir bakanının yerinde olduğunu söyledi resepsiyondaki bayan..Ama sanırım burda değil?" dedi soran bakışlarla Rob'u süzerek.

Rob sırıtmaya başladı,kendisi sihir bakanıydı zaten. Ona bile inanması zor geliyordu ama artık sihir bakanıydı.
"Sihir bakanı burada,dur çağırayım!" dedi gülerek,içerideki odasına gitti...

Odasında fırsatını bularak,saçlarını düzeltti,yüzüne en serseri gülümsemesini takındı ve tekrar kızın yanına gitti.

"İşte sihir bakanı!" dedi kendini göstererek.

Yine gülümsedi. Elini uzatarak;

"Robert Cullen" dedi.

Cullen'lerin ismi hiçbir zaman iyi olmamıştı. Vampir oldukları bir sırdı,kesinlikle kız bu soyadı duymamıştı ve de vampir olduğunu...

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 2:48 pm

"Sihir bakanı burada,dur çağırayım!" dedi karşısındaki adam içerideki odaya girerek Kris de memnuniyetle koltuğa kuruldu ve gelecek yaşlı adamı beklemeye koyuldu.Bir yandan da odayı inceliyordu.Bu adamın resmi neden heryerdeydi ki...?Derken odadan aynı adam çıktı yanında kimse yoktu Kris nerede der gibi bakınca konuşmaya başladı.

"İşte sihir bakanı!"dedi adam kendini göstererek.Krisi şoka uğramış bakışlarını nereye çevireceğini şaşırmışken

"Robert Cullen"dedi genc adam elini uzatarak.
Uzun bir şaşkınlığın ardından Kris'de elini uzattı.

"Kristen Stewart,Hogwarts müdüresi ve Zihinbend profesörü.."dedi yüzüne yayılan şaşkın gülümsemeyle.Ancak Adamın elini tutğunda çok soğuk olduğunu farketti ve farkında olmadan geri çekti.İçerisinin ısısı oldukça iyi olmasına rağmen bu kadar soğuk bir tene sahip olması garipti.Hasta olabileceğini düşündü ve gözlerini başka yöne çevirdi.

"Gerçekten özürdilerim sayın bakan ben daha yaşlı birini düşünmüştüm.Seçimler sırasında yurt dışındaydım.. "dedi gözlerini yere çevirerek.

"Beni Joa gönderdi.Bir bilgi almam gerekiyor..Ö.Y'likle ilgili sanırım sizin çok eski bir arkadaşınızmış..."dedi gittikçe kızaran saçlarıyla.

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 3:17 pm

"Kristen Stewart,Hogwarts müdüresi ve Zihinbend profesörü.." dedi gülümseyerek adını yeni öğrendiği bu Kristen. Kız birden elini geri çekti.

Tabi ya,nasıl unutabilirdi? O bir vampirdi. Peki Kristen? Zihinbend profesörü olduğuna göre bu işlerden anlıyordu,onun aklına girmeye çalıştığında girememişti,Kris de Rob'unkine giremezdi çünkü o bir vampirdi.

"Gerçekten özürdilerim sayın bakan ben daha yaşlı birini düşünmüştüm.Seçimler sırasında yurt dışındaydım.."dedi gözlerini yere çevirerek Kristen.

"Yeterince yaşlıyım." diye düşündü Rob.

"Beni Joa gönderdi.Bir bilgi almam gerekiyor..Ö.Y'likle ilgili sanırım sizin çok eski bir arkadaşınızmış..."dedi gittikçe kızaran saçlarıyla.

"Evet çok eski. Ben 80-90 yaşlarındayken." diye geçirdi içinden...

"Yani evet,sorununuz nedir? Ayrıca sayın bakandan da nefret ettim. Rob daha iyi." dedi gülmeye çalışarak.

Araya biraz mesafe koyması gerekti,elinin soğuk olduğunu hissetmişti. Bu da onu korkutmuştu ve başka bir çam daha devirmek istemiyordu.

Kızın kokusu iyice burnuna geliyordu,muhteşem kokuyordu. Kendini kontrol etmeyi öğrenmişti ama bu sefer çok farklıydı. Elini yumruk yapmıştı ve yere bakıyordu.

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 3:32 pm

Kris'in aklı karışmıştı yeni tanıştığı bu adam ona anlamsız şekilde çekici ve garip geliyordu.

"Yani evet,sorununuz nedir? Ayrıca sayın bakandan da nefret ettim. Rob daha iyi"dedi adam gülümsemeye çalışarak.Gözleri koyu siyah olmuştu bir anda Kris onunda kendi gibi göz renginin değiştiğini düşündü ve adam sanki Kris'e sinirlenmiş gibi yumruğunu sıkıp onun yüzüne bakmamaya gayret ediyordu.
Kris yanlış birşey mi söyledim diye düşünürken birden Rob'un açıklama beklediğini unutmuştu ki hemen ardından konuşmasına devam etti.

"Ailemi duymuşsunuzdur.Stewartlar..Büyü dünyasında hep iyi tarafta olduk..Yani biz okulda da Gryffindor veya Rewanclaw'lı olduk.Ve ben artık bundan çok sıkıldım kendi tercihlerim olmalı..!Bilmiyorum size saçama bir neden gibi gelebilir ama aileme ve soyadıma çok bağlıyım..Eğer ö.y olursam ki bu elimde değil soyadımı benden alıp beni ailenin tüm herşeyinden mahrum edecekler...Joa bunu yapamayacaklarını sizion bana yardım edeceğinizi söyledi..."dedi kısık bir sesle..Yanlış şeyler söylememeye dıkkat ediyordu ama adam garip bir şekilde durup dururken sinirlenmiş gibiydi.

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 3:58 pm

"Ailemi duymuşsunuzdur.Stewartlar..Büyü dünyasında hep iyi tarafta olduk..Yani biz okulda da Gryffindor veya Ravenclaw'lı olduk.Ve ben artık bundan çok sıkıldım kendi tercihlerim olmalı..!Bilmiyorum size saçama bir neden gibi gelebilir ama aileme ve soyadıma çok bağlıyım..Eğer ö.y olursam ki bu elimde değil soyadımı benden alıp beni ailenin tüm herşeyinden mahrum edecekler...Joa bunu yapamayacaklarını sizion bana yardım edeceğinizi söyledi..."dedi kısık bir sesle Kristen.

Gözlerinin rengi yine değişiyordu,gözlerini kızdan kaçırıyordu ama kız görmüş gibiydi.

"18 yaşını geçmiş hiçbir büyücü kendi isteği dışında aile bağından alınamaz. Bunu yapanlar da sonuçlarına katlanır. Özgürsünüz." dedi saçlarını karıştırarak.

Hala yere bakıyordu,kendini çok zor tutuyordu. Dişlerini gıcırdattı.

"Birşey içmek ister misiniz?" dedi yere bakarak.

Kendisi bu kızın kanını içmeye hayır demezdi ama yapamıyordu.

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 5:53 pm

"18 yaşını geçmiş hiçbir büyücü kendi isteği dışında aile bağından alınamaz. Bunu yapanlar da sonuçlarına katlanır. Özgürsünüz." dedi Rob saçlarını karıştırarak.

"Bunu zaten biliyorum..!Ama ailemi tanımıyorsunuz...Herneyse" dedi ayağa kalkarak belli ki Rob ondan rahatsız olmuştu ki hareketleri oldukça gergindi.Bu Kris'i rahatsız etmişti.

"Birşey içmek ister misiniz?" dedi yere bakarak Rob.
Zoraki söyleyişi Kris'in canını sıkmaya ve ordan bir an önce gitmesini sağlamaya yetmişti.

"Sanırım gitsem iyi olcak..Yine de teşekkür ederim"dedi anlamsız bir ses tonuyla..Ve pelerinini toparlayarak ayağa kalktı.Giderken Rob'un elini sıkmalı mıydı?Soğuk elleri bundan da rahatsız olur muydu?

Konu: Geri: ~ Sihir Bakanının Odası ~ Ptsi Şub. 02, 2009 6:09 pm

"Bunu zaten biliyorum..!Ama ailemi tanımıyorsunuz...Herneyse." dedi ayağa kalkarak.

"Emin ol tanımamam daha iyi..." dedi Robert.

"Sanırım gitsem iyi olcak..Yine de teşekkür ederim" dedi Kristen.

"Peki,sihirli günler." diyebildi sadece.

Kendini kötü hissediyordu,içeri gidip,üzerinde hiç uyumadığı yatağa uzandı ve Kristen'ı düşünmeye başladı. Bu yüzden kendinden nefret ediyordu! Yapıyordu,yapıyordu! Ama geç oluyordu. Anlaşılan kötü bir izlenim yapmıştı,kız da bozulmuştu. Belki de hiç karşılaşmamalılardı.