Ryan Rick Turnbull

Konu: Ryan Rick Turnbull Paz Ağus. 09, 2009 6:39 pm

İsim: Ryan Rick
Soyisim: Turnbull
Kişisel Betimleme[En az 4 satır]: Ryan her zaman büyücülük dünyasını sevmiş bir kişidir, ayrıca çok yetenekli ve zeki bir çocuktur. Sihir yapmadan duramaz. Ailesi safkan değildir ama o buna aldırmaz. Her zaman iyilerin tarafındadır ve cesurdur. Düello yapmayı ve savaşmayı sever (tabii kötü tarafla), ve iyilerin tarafı için ölebilir. Ayrıca çalışmaya, kitap okumaya ve derslerini en iyi şekilde dinlemeye düşkündür. Boş zamanlarında hikâyeler yazar. Ayrıca romantiktir; aşık olduğu kişi için her şeyi yapabilir, kendini feda edebilir. Slytherin'i hiç sevmez. Ryan aynı zamanda gizem dolu biridir, duygusaldır. Çoğu zamanlarda içine kapanıktır. Pek de sosyal olmamakla tanınmakla beraber, okulda yaşanan (tabii, eğer varsa) garip olayları araştırarak öğretmenlere yardımcı olmak hoşuna gider. Hafta içindeki boş zamanlarında genellikle ödevlerini tamamlar, hikâye yazar, kitap okur. Sırları çözebilme yeteneğine rağmen hiç kimse onun sakladığı sırları açığa çıkaramaz. Hafta sonlarını kütüphanede, kitaplar karıştırıp yeni şeyler öğrenerek geçirmeye bayılır. Kısaca gizem dolu, zeki, yetenekli, entellektüel, sadık, yiğit ve duygusal biridir Ryan. (Yıllar boyunca Ravenclaw'da okumak istemiştir çünkü ailesinin tüm büyücü fertleri de orada okumuştur; zaten Ryan kendi kişisel özelliklerinin arasında en çok ve en çok Ravenclaw'a girmesini sağlayacak özelliklerin bulunduğunu düşünmektedir ve istediği binaya kesinlikle gireceğine emindir. -Sınır tanımayan bir zekâ, en büyük hediyedir insana!-)
Fiziksel Betimleme[En ez 3,5 satır]: Ryan 1.80 - 1.85 boylarında, yaklaşık 75 kg. ağırlığında; kumral - koyu kahverengi, sarımsı kısa saçlara sahip, yakışıklı bir yüzü olan bir çocuktur. Ten rengi açık tonlarda, beyazdır. Ryan'ın kendine has bir çekiciliği vardır. Omuzları geniştir. Düzenli olarak spor yaptığından yapılıdır. Çıkık elmacık kemikleri yakışıklılığına renk katar. İnce kahverengi kaşları ve koyu renkli gözleri de Ryan'ın kızları peşinde koşturma yeteneğine yardımcı olur. Ayrıca okulda hem kişisel hem de fiziksel özellikleri sayesinde popüler bir öğrenci haline gelmiştir. Kısaca, Ryan hayatından memnun, ünlü, yakışıklı, çekici ve sportif yapılı bir oğlandır.
Fiziksel Portre[Karakter resmi konulacak]:
http://www.harrymedia.com/img/data/media/286/normal_movies_ootp_posterbook_seamus_01.jpg
Aile Yaşamı & Özgeçmiş: Ryan'ın ailesinde sadece ablası, erkek kardeşi, dayısı ve kuzenleri büyücüdür. Yıllardan beri bu ailede belirli zamanlarda büyücüler veya cadılar doğar. Bu yüzden Ryan bir Melez'dir. Ailesindeki büyücülerin hepsi Ravenclaw'da okumuştur, ve hep iyilerin tarafında, Bakanlık'ın ve Yoldaşlık'ın yanında olmuşlardır. Ailesi, kötü bir geçmişi olduğundan Slytherin ve onunla bağlantısı olan herkesten nefret eder.
Örnek Rp:

Her Şey Küçük Bir Hikâyeden İbaret

" 'Londra'da güneş batıyordu. Yer altındaki Sihir Bakanlığı'nda mesai zamanı bitmek üzereydi. Seherbazlık Bürosu'nda o anki Bakan Kingsley Shacklebolte önündeki sandalyeye oturmuş olan bir Seherbaz'la bir masa başında konuşuyordu.
“Bu kişinin kim olduğunu öğrenmeliyiz, Turnbull; hem de bir an önce.” dedi Kingsley.
“Ama Mr Shackl -”
“Lütfen bana adımla hitap et, ne de olsa ikimiz de Yoldaşlık'tayız.”
“Peki, Kingsley. Bak, Lord Voldemort'un -”, Kingsley titredi, “- ölümünün ardından tam yirmi üç yıl geçti, bu yüzden Ölüm Yiyen'lerin bir amacı kalmadı; başka bir kara-büyücünün onları Azkaban'dan kurtarıp dehşet saçmalarına sebep olması biraz mantıksız.”
“Mesele şu ki, Turnb -”
O anda önündeki büyücü boğazını temizledi ve Kingsley mesajı aldı.
“- ee, Ryan, bana inanmasan da olanları biliyorsun. Gelecek Postası gazetesindeki resmi açıklamamı sen de okudun. Korkarım ki, karanlık yeniden çöküyor, bu nedenle Yoldaşlığı yeniden aktifleştirdim. Karanlık Lord kadar korkunç ve güçlü bir başka kara-büyücü, kendisinden önceki Efendisi'nin amacını devam ettirmek için onun yandaşlarını tekrar bir araya getirdi ve şimdi yönetimi ve dünyamızı ele geçirme yolunda hızla ilerli -” Ama daha Kingsley sözünü bitiremeden bir gümbürtü yankılandı Büro'nun içinde.
“Bu da neydi böyle, Kingsley?”
“Bilmiyorum, Ryan, ama kontrol etsek iyi olur.”
İki büyücü ayağa kalktı ve cüppelerinin cebinden asalarını çıkardı. Ryan önde, Kingsley arkada, Büro'dan çıktılar.
Kingsley yürürken kendisinden uzun olan Ryan'ın kumral saçlı başına baktı.
Daha çok genç, diye düşündü, okulu bitirdiği anda Bakanlığa başvurdu ve anında alındı. S.B.D. ve F.Y.B.S.'lerinin hepsinden 'Olağanüstü' almasının bir yardımı dokunmuştur. Yirmi yaşında ama çok yetenekli, zeki ve cesur; Ravenclaw'da olmasına şaşırmıyorum.
Ryan'ın Kingsley'i koruması gerekiyordu, çünkü ne de olsa o Bakan'dı. Yürüdükleri koridor yavaş yavaş insanlarla doluyordu. Arkalarından gruplar halinde Seherbazlar geliyordu. Herkesin elinde asası vardı; elleri yukarıda, tetikteydiler. Kingsley şimdi binanın içinde yankılanan gümbürtüleri daha net duyabiliyordu.
Her bir asansörün önünü birkaç Seherbaz sardı. Sonra, iki üç asansör tangırtılar çıkartarak onların katına geldi. İçleri insan doluydu. Birden, birkaç şey arka arkaya gerçekleşti.
Asansördeki sakin kadın sesiyle asansörlerin altın kapılarının önündeki insanların sesi birbirine karıştı.
“Seherbazlık... Bombarda... Bürosu... Maxime!”
Asansörün içindeki her asa havadaydı. Aniden altın kapılar patlayarak Seherbazlar'a doğru savruldu, ama herkes bir Kalkan Büyüsü yaratmıştı bile. Kapılar zemine düşerken, tam bir çatışma başladı.
Alt ve üs katlardan çığlıklar ve bağrışmalar duyuluyordu. Birkaç asansör daha onların katına gelmişti. İçlerinden simsiyah cüppeler ve kukuletalı pelerinler giymiş korkunç maskeler takan büyücü ve cadılar çıkıyor, geriye giden Seherbaz Koruması ve kalabalığa rastgele büyüler yolluyordu. Bunun tek bir açıklaması olabilirdi: Adı bilinmeyen kara-büyücünün emriyle, Azkaban'dan kaçan Ölüm Yiyen'ler yönetimi ve dünyalarını ele geçirmek ve Bakan Kingsley'i öldürmek için Bakanlığı basmışlardı.
Ortalık tam bir savaş alanına dönmüştü. Her yerde düellolar yaşanıyor, asalardan fışkıran bilinmedik rengârenk büyüler her yöne uçuşurken insanların gözleri kamaşıyordu. Etraflarında ışıklar çakarken dikkatlerini toplamaya çalışan Bakanlık görevlileri, saldırı karşısında yenik düşmeye başlamışlardı bile.
Ryan büyük bir çabayla hem kendini hem de Bakan'ı korumaya çalışıyordu. Sonra tam arkasından cırtlak bir kadın sesi haykırdı.
“Sersemlet!” Büyü Ryan'ın sırtının tam ortasına çarptı ve Ryan, yere yığıldı; asası elinden fırlamıştı.
Cadı şen bir kahkaha attı, bu kadın Bellatrix Lestrange'dı. Sonra diğerlerine döndü ve böğürdü.
“Kardeşlerim, haydi, Efendimiz'i çağıra -” Ama Kingsley çoktan onu Sersemletmişti bile.
Ama kalan Ölüm Yiyen'ler Bellatrix'in ne demek istediğini anlamışlardı. Anında sol kollarını açığa çıkardılar ve Karanlık İşaret'lerine asalarıyla bastırdılar.
Herkes soluğunu tuttu.
Hiçbir şey olmadı.
Bu fırsattan yararlanan çoğu kişi Ölüm Yiyen'lerden bazılarını etkisiz hale getirdi. Ama daha her şey yeni başlıyordu.
Birden bir asansör tangırdayarak geldi, içinden siyah renkli bir cüppe ve kukuletalı pelerin giymiş korkunç bir maske takan başka bir Ölüm Yiyen çıktı. Diğerlerinden tek farkı cüppesinin önünde büyük boy bir Karanlık İşaret olmasıydı.
Herkesin ağzının hayretle açık kalmasını sağlayan şeyse tüm Ölüm Yiyen'lerin onun karşısında diz çökmeleri ve büyücünün de elini havaya kaldırıp onlara bir işaret göndermesi sonucu hepsinin tekrar ayağa fırlamasıydı.
O, bir Ölüm Yiyen değildi.
O, Efendi'ydi.
Düellolar kaldığı yerden devam ederken, Efendi Kingsley'e doğru ilerledi ve asasını kaldırıp nişan aldı. Önündeki Ölüm Yiyen'i yenen Kingsley de bunu fark edip hemen ona bir Silahsızlandırma Büyüsü gönderdi, ama Efendi Kalkan Büyüsü'yle onu savuşturdu, Büyü'nün çarptığı bir masa yüz minik parçaya ayrıldı.
“Diffindo!”dedi Kingsley, Efendi'nin yüzünde bir kesik oluştu; oysa Kingsley onun kim olduğunu görmek istiyordu.
“Relashio!”
Efendi'nin maskesi yüzünden ayrıldı -
Kingsley hızla soluğunu içine çekti. Efendi onun asla tahmin edemeyeceği biriydi. Bunu anlamalıydı, zaten o kişi günlerdir ortada değildi.
O olamaz, hayır, kesinlikle olamaz, Diego Turnbull Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in varisi ha? Yok canım! Ryan'ın erkek kardeşi bir kara-büyü-
“Avada Kedavra!”
Efendi'nin asasından yeşil bir ışın fırladı. Kingsley kendini korumak için asasını kaldırdı, ama artık çok geçti -
Işın Kingsley'nin asasını sıyırarak kolunun altından göğsüne doğru süzüldü ve onu tam kalbinden vurdu.
Kingsley'nin gözleri faltaşı gibi açıldı ve yere yığıldı, asası da küçük bir tıkırtıyla zemine düştü.
Oyun sona ermişti, ölümden kurtuluş yoktu. Etraftaki insanlar neler olduğunu daha yeni fark etmeye başlamışlardı.
Sihir Bakanı Kingsley Shacklebolte, büyücülük dünyasının başı, gitmişti.
Savaş kaybedilmişti.
Bakanlık düşmüştü.
Karanlık yeniden çöküyordu -

Tam o anda Ryan birden uyandı.
Hogwarts'taydı, Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeninin odasında uyuya kalmıştı. Vakit gece yarısıydı.
Ryan hızlı hızlı nefes alıyordu. Az önce büyük bir kâbus görmüştü ve neredeyse korkudan ölecekti.
Kardeşim Diego kötü niyetli biri ama bir katil olamaz, diye düşündü, yarın Prof. Trelawney'e bir sorayım bu rüya ne anlama geliyor diye; kesin saçma şeyler geveleyecektir.
Ama sonra aklına bir şey geldi.
Ya gerçekten de Kingsley ölmüş ve Bakanlık düşmüşse? Belki de sahiden savaş kaybedilmişti.
Eğer rüyam gerçek olsaydı bunu hemen öğrenirdim, ne de olsa Yoldaşlık'ın hızlı iletişim yolları var ve bana haber gönderirler.
Endişelenme Ryan, eminim ki böyle bir şey olmadı.
Dünya hâlâ güvenli bir yer.
En azından, bildiğim kadarıyla.
Ve kısa süre sonra tekrar uykuya daldı.' "

"Artık şu saçma hikâyeleri yazmayı keser misin?"
Aslında olanlar öyle garip şeyler değildi. Ryan o anda Hogwarts'ta Ravenclaw Ortak Salonu'ndaydı. Akşam yemeği henüz bitmişti ve ödevlerini çoktan tamamlayan Ryan boş vaktini en sevdiği şeylerden birini yaparak geçiriyordu, hikâye yazıyordu.
"Nedenmiş o," dedi ona o soruyu soran kız arkadaşı Amy'e. "Ben senin hobilerine karışıyor muyum?"
"Hayır ama -"
"Ama ne? Senin yazdığım hikâyeleri sevdiğini sanıyordum."
"Seviyorum, ama bu hikâyende Kingsley'nin ölmesi ve Ölüm Yiyen'lerin yönetimi tekrar ele geçirmesi biraz saçma."
"Eh, sanırım hikâyelerime biraz macera ve gerilim katmak istedim."
"Tamam o zaman, yine de senin ileride iyi bir yazar olacağını da düşünmüyor değilim."
"Sağol," dedi Ryan esneyerek, "Ama çok uykum geldi, sanırım yatmaya gideceğim."
"Ben de seninle geliyorum."
Ryan hikâyesini bitirdikten sonra eşyalarını topladılar ve yatakhanelere giden kapılara ilerlediler. Girişin önünde vedalaştılar, birbirlerine iyi geceler dilediler; birbirlerini öptükten sonra yatakhanelere çıktılar.
Ryan üstünü değiştirdi ve elindeki hikâyeyi çantasına tıkarak çantayı yatağının yanına koydu ve yatağına uzandı.
Bir süre yazdıklarını ve o gün olanları düşündü.
Umalım ki bugün yazdığım hikâye sadece rüyalarımızda gerçekleşsin. Başka bir Karanlık Lord gibi birisinin bize hükmedeceği zamanları kimse istemez. Belki bir bakarım Gelecek Postası benimle röportaj yapar ve hikâyelerim yüzünden şöhret olurum.
Elinde olmadan sırıttı. Belki hayalleri gerçekleşirdi, Kingsley'nin ölümü hariç. Belki ileride iyi para kazanıp Amy ile evlenirdi, günlerdir böyle imkânsız gibi görünen hayaller kuruyordu.
Bir süre sonra düşünceleri bulanıklaştı, etraf yavaş yavaş karardı, göz kapakları kapandı ve yorgun düşen Ryan, uykuya daldı.

***

SON

***