Guinevere Phéll Ritah

Konu: Guinevere Phéll Ritah Paz Mart 01, 2009 4:19 am

İsim: Guinevere Phéll
Soyisim: Ritah
Kişisel Betimleme[En az 4 satır]: Karşısındakini korkutabilecek kadar sert bakmasına rağmen sanıldığı kadar ürkütücü değildir. Tek hatası fazlasıyla sessiz olup duygularını pek açığa vurmayışıdır. Bu kimi zaman arkadaş edinme ihtimalini en aza düşürse de onu saygın, ulaşılmaz ve gizemli konumlarına çıkartacak kadar da değerli bir hale getirebilmiştir. Çok konuşmaz, az ama öz konuşanlardandır. Son derece sivri dillirdir, bunun önüne kendisi de geçemez. Kimi insanlarda bulunan aşağlık kompleksi Guinevere'nin yakınından bile geçmezken, yükseklik kompleksi olan insanlar gibi güzelliğini her konuda dile getirip, bu konu hakkında sık iğnelemeler yapmayı sevmez. Nerede ne yapabileceğini tahmin edebilen insan sayısı azdır. Guinevere gizemli olduğu gibi sırların iki kişi bilindiğinde sırlıktan çıktığını düşünerek kimseye hakkında bir şeyler anlatmaz. Sahip olduklarıyla yetinmesini bilir. Yine de daha fazlasını istemekten kendini alamaz. Sessiz cadının çok sinirli olduğu anlara çok raslanmamıştır. Onu tanıyanlar biliyordur ki; Guinevere öfkesini kontrol edemeyip herkese zarar verebilecek bir cadıdır aynı zamanda. Kimsenin kendisinden zeki oldğunu kabullenemez. O mutlaka bir yönüyle diğerlerinden farklıdır, farklı olmuştur. Ona göre, kendi zeka seviyesinde olan kişiler çok azdır. İnkar edilemez bir zekası olduğu doğru olsa da Guinevere'nin abarttığı kadar süper zeka değildir. Derslerle arası çok iyi olmasa da zekasını başka alanlarda kanıtlayabilmektedir. Bir şeyler kurgulayıp kara kaplı defterinin kalın yapraklarına bunları döktüğünde inanılmaz hikayeler ortaya çıkarır. Bu hikayeleri çok nadir birilerine gösterir, işini herkesin içinde yapmayı sevmez çünkü. Kazanılması zor olan ve kazanıldığında bırakılmak istenmeyen bir cadıdır Guinevere.
Fiziksel Betimleme[En ez 3,5 satır]: Omuzlarına dökülen kahverengimsi sarı saçları dalgalıdır. Hafif geniş omuzları ve düzgün fiziğiyle oldukça çekici görünür Guinevere. Mavi gözleri insanı adeta bambaşka diyarlara götürür. Öyle güzel bir mavidir ki; Guinevere'nin bakışlarını çekici, cezbedici ve can alıcı kılar. Dik ve kararlı yürüyüşü kişiliğinin adeta aynasıdır. Her adımında daha da ciddileşen yüz hatları ona sert bir ifade kazandırır. Son derece düzgün fiziği vardır.
Fiziksel Portre[Karakter resmi konulacak]:

Aile Yaşamı & Özgeçmiş: Guinevere'nin hayatında fazla olumsuz bir olaya raslanmamıştır. Daima ailesiyle mutlu yaşamış, ablası ile iyi geçinmeyi başarabilmiştir. Ritah ailesinin son üyelerinden olan Guinevere'nin anne ve babası, dünyaya bir erkek evlat getirebilmek için büyük bir çaba tüketmiş, sonuçta iki kız sahibi olmuşlardır. Her şeye rağmen Ritah ailesinin soyu çok eskilere dayanmaktadır. Soylu ve zengin olan bu aile eskiden büyük bir çoğunluğunu karanlık tarafta barındırırken şu anda hangi tarafta oldukları bilinmemektedir. Yaşadığı bilinen çok az aile üyesi kalmıştır. Bu zenginlik içinde Guinevere fazlasıyla şımartıldığından çoğu kişi onu ukala bulabilmiştir. Ailesiyle birlikte Londra'da yaşıyor.
Örnek Rp:

Sayfaları sararmış kalın kitabı eline alıp tanımadığı çehrelere malik vücutların yanından hızla geçti. Gökyüzünü tamamen kaplamış gri bulutların yarattığı kasvet havası bir yağmur damlası misali havada süzülerek Melanie’nin kalbinde bir yere düştü. Bunaltı yaratan bu his tüm düşüncelerini silip ruhunu ele geçirirken, kışın ayazında dışarı çıkması gerektiğini hatırladı. Ancak o zaman Andrew’in onu aldatıyor olup olmadığını öğrenebilirdi. İlk ihtimal canını ne kadar yakıyor da olsa, ikinci ihtimalin de gerçek olabileceğini tekrarlayarak kendini avutmayı denedi. Fakat bir dakikalık inşirah sonrası kalbini yeniden saran kıskançlık duygusu, içinde mütehevvir bir ateş yarattı, artık gitmek isteyip istemediğinden bile emin değildi. Şüphelerinin gerçeğin ta kendisi olabilme ihtimali onu her geçen dakika daha çok geriyordu, bir şeylerin uzun süredir gizli kaldığına kanaat getirdiğinde çoktan bedeni o ayaz rüzgârlarıyla buluşmuştu.

“Ne kadar da soğuk !” Ayağının dibinde sürüklenen çamurlu, sarı yaprakların üstünü, az evvel yağmaya başlayan ince kar tanecikleri kapatmıştı. Kanun-ı Evvel ayının beraberinde getirdikleri sadece kırılmış kar kütlesi misali lapa lapa yağan kar değildi. Diagon Yolu ve Hogsmeade gibi yerlerde bar işleten zavallı büyücüleri müşterisiz bırakıyor, kimi zamanda barlarının dolup taşmasını sağlıyordu. Süregelen ve neredeyse kısır döngü diyebileceği bu tekrarlamalar aklının tek bir köşesini bile meşgul edemiyordu. Beyninde sürüklenen şüphe zelzelesini bastırmanın bir yolu olabileceğini sanmıyordu çünkü. Kendini avutmak için her nedeni sıra sıra saydığından artık içindeki hisleri bastıracak bahaneler bulamıyor, sık sık iç çekip karlı yolda ilerliyordu. Her adım atışında botlarının çıkardığı, rahatsız edici ses kulağını tırmalamaya başlamıştı, ne yazık ki giyecek daha uygun bir ayakkabısı yoktu. Galleonlarının yarısından çoğu, teyzesinin borçlarını ödemek adına çar çur ediliyor, bu da yetmezmiş gibi maaşının bir kısmını da ona veriyordu. İyi niyetliliğinin bazen fazlasıyla onu enayi gösterdiğinin her ne kadar farkında da olsa, onu iyi veya kötü olarak büyütmüş bir kadına borcunu ödemek istiyordu. Hayatta birilerine borçlu kalmak zaten epey yük bindirilmiş omuzlarına daha ağır yükler yükleyebilirdi ve Melanie artık bu yüklerin sorumluluğunu taşımakta zorlanıyordu.

…

Kanun-ı Evvel ayının etkisi bir kez daha gözler önüne serilmişti. Yaz-İlkbahar-Güz sezonu daima dolup taşan sokaklarda mutlaka tanıdık bir sima gözüne çarparken şimdi ara sıra, soğuktan yüzü kızarmış tanıdık çehrelere gözü çarpıyordu. *Bunu dalgınlığına da verebiliriz aslında, sonuçta kafasını meşgul eden bir yığın mesele var ve onun tanıdık çehre arayacak vakti yok, değil mi ?* Artık soğuğun etkisiyle hissedemediği parmaklarını hafifçe oynattı, sızlıyor ve acıyorlardı. Tehlikeli bir durum içerisinde kalsa elini asasına götüremeyebilirdi, bir an önce kendine sığınacak bir yer bulmazsa tarihe donan büyücü olarak geçebilirdi. Sert rüzgâr gözlerini yaşartıp mantosunu savururken, iri kar taneleri yüzüne çullanmaya başladığı vakit oracıkta öleceğini sandı.

“Hey Melanie(?)” Sesin tanıdık bir vücuttan çıktığını fark ediyor da olsa, kime ait olduğunu lapa lapa yağan kar yüzüne doğru sürüklenirken göremiyordu. Birkaç dakika sonra bulanık insan silueti ona yaklaştı ve kar mucizevî bir şekilde yavaşlayarak oraya buraya hızla esmeyi bıraktı. Artık karşısındaki delikanlının kim olduğunu rahatlıkla görebiliyordu. “A-Andrew…” Çehresine yerleşmiş olan şaşkınlık ifadesinden Melanie’nin orada olmasını beklemediğini anlayabiliyordu. Etrafı peşinden gelen bir bayan arkadaşı olup olmadığını anlamak için süzdü, görünürde sadece yerde sürüklenen “BAKAN İSTİFA MI EDECEK ?” adlı başlığı bangır bangır bağıran Gelecek Postası vardı, son zamanlarda takip etmediği bu gazetenin bir önceki sayısı olmalıydı.

“Şey… Seninle kalmayı çok isterdim ama… Şey… Bazı önemli işlerim var, seni sonra bulurum Melanie” Genç adam son derece ifadesiz olmakla birlikte bakışlarını bir yöne sabitlemekte güçlük çekiyordu. Mütehevvir ateş kalbini tekrar yakıp kavururken, birden esmeye başlayan sert rüzgâra sırtını döndü, artık ne ona seslenmeye çalışan Andrew’i duyuyor, ne de bu ilişkinin yürüyebileceğine dair içinde bir umut taşıyordu. Dört yılın verdiği emekleri ve umutları tek bir sözüyle yıkmayı başaran Andrew’i lanetlememesinin tek nedeni elini bir türlü asasına götüremiyor oluşuydu. *Belki kıyamamıştı, kim bilir ?* Sis bulutunun oluştuğu kar kaplı sokakta yavaş adımlarla ilerlerken artık Andrew’in sesini duyamaz hale gelmişti. Dört yılda temelleri atılan, sonsuza dek sürmesini düşlediği ilişkiyi hiç de açıklayıcı olmayan bir söz mü bitirmişti yani ? Oysa Andrew tam olarak Melanie’den ayrılmak istediğini dile getirmemişti bile, Melanie’ye göreyse bu sözü onu istemediğini kanıtlıyordu, daha önce her fırsatta yanına gelen Andrew son birkaç gündür ondan kaçmanın yollarını arar olmuştu. Hızlanan kar gözyaşlarını gizleyemezken sokakta oluşmuş bir sis bulutunun içinde kayıplara karışarak yok oldu.

Konu: Geri: Guinevere Phéll Ritah Paz Mart 01, 2009 1:06 pm

Gizem dolu küçük bir kız. Çevrendekileri öylesine meraka düşürüyorsun ki,herkes hakkında birşeyler öğrenmek istiyor. Çevrendekiler bu kadar meraka sokmamalısın. Dışa dönük ol biraz. Yoksa, gizem dolu küçük kız diye adın çıkacak.

Ravenclaw...!

Ravenclaw V. Snıf Öğrencisi