...Cassandra'nın Odası...

DJ uykusunu asla alamamışbir biçimde malikanede dolanıyordu. Uykusunu alamamış olması doğaldı çünkü James ve Robert ile yine alem yapmışlardı. Gözlerini açtığındaysa varlığından başından beri habersiz olduğu sevgili arkadaşı(!) Ellen ile karşılaşmıştı. Her zamanki gibi masum ayaklarına yatıp gülümsemişti ve ilk fırsatta tabanları yağlayıp otelden fırlamıştı. Ne yapsaydı yani, sevgili arkadaşının(!) deli gibi bağırmaya ve dır dır yapmaya başlamasını mı bekleseydi? Yo hayır, asla!

"Michelle! Rose! Alexis! Cassandra! Hayley!"

Hangi salak bir sıradan gidip kapılarının önünde bağırarak kız kardeşlerini uyandırırdı ki? Zaten Michelle'in odası boştu. Diğerlerinden de sesler geliyordu, uyumuyorlardı yani. DJ onları sadece, kahvaltı hazırlayın, diye uyarmaya gelmişti zaten. Gerçi kendisi önce bir şeyler yapmaya alışmıştı ama yapamamıştı. Neyse ki yanık patates kızartması kokusu malikaneye yayılmadan ortalığı büyüyle hızlıca temizlemiş ve bir daha mutfağa adımını atmamıştı. Kız kardeşlerini uyandırmak en mantıklısıydı başından beri!

Rose ve Alexis'in odalarına dalmasına gerek yoktu elbette. Onlar da artık yetişkinlerdi çünkü. Ancak Cassandra ve Hayley'nin uyandırılması gerekiyordu. Cassandra'nın tam bir uykucu olduğuna da emindi zaten. Hele de DJ'in içkilerini yürütünce. Belki böyle bir manzara ile karşılaşırdı. Aslında umursamıyordu, hatta oldukça önemli buluyordu. Bu kız kardeşinin büyüdüğünün göstergesiydi. Gerçi her haliyle büyüdüğünü ispatlıyordu ama DJ'e daha önemsiz şeyler daha ilginç ve önemli geliyordu. Mesela Rose'un büyüdüğünü ancak onunla karşılıklı bir şeyler içerken anlamıştı. Kör olmalıydı herhalde! Kız kardeşleri koskocaman bayan olmuşlardı. Zaman ne kadar da hızlı akıp geçiyordu. Cassandra ve Hayley'nin yeni yeni çocuk oldukları dönemi bile daha dünmüş gibi hatırlıyordu. Onları asla kıskanmamıştı. Zaten DJ kardeşlerinin hiçbirini kıskanmamıştı ki!

Gülümser bir ifade ile Cassandra'nın kapısını tıklattı ve bir süre bekleyerek içeri girdi. Michelle onu uyandırmaya gelmişti zaten. Kendini gereksiz parça hissederek bir an için kapıya yöneldi ama gözüne boş viski şişeleri ve Cass'in serseri hali çarpınca durup sinsi sinsi sırıttı.

"Yanılmamışım, gerçekten büyüdün Cass. Her neyse, ben Hayley'ye bakayım. Nasıl olsa uyanmışsınız."

Ancak hemen gitmedi tabi ki. Önce Cassandra'nın yanağına kocaman bir öpücük kondurdu. Sonra da Michelle'in utanıp sıkılacağını bilse de onun da yanağına kocaman bir öpücük kondurdu ve kapıya yöneldi. Evet, asla yanılmamıştı. Cassandra viski yürütmüştü! Bu DJ için çok onur vericiydi. Çünkü o da daha çok küçüklüktenbaşlamıştı babasının içkilerini yürütmeye. Serserilik ve ayyaşlık DJ için bir onur meselesiydi!

Daniel gülerek Cassandra'yı kollarının arasına aldı ve Michelle'e kızıyormuş gibi yaparak işaret parmağını sallayıp gülerek kaşlarını çattı.

"Ablası, küçük kardeşimizi korkutma. Hmm, kızarım ama."

Daha da çok gülerek Cassandra'ya sarıldı ve her zaman böyle mulu olmasını diledi. Her zaman çocuk kalmayı istemesini diledi. Çünkü büyümek demek fazlasıyla sorumluluk ve acı demekti. Büyümeyi istemek demek bile bile sorumluluğa ve acıya tempolu adımlar atmak demekti. Ayrıca tabi, evlenip Black Malikanesi'nden de gitmek anlamı da vardı. Eğer küçük kardeşleri bir gün malikaneden giderlerse bu DJ için çok acı bir durum olurdu. Tabi bugün mutlaka gelecekti ama olabildiğince geç gelmesi en iyisi olurdu.

Cassandra'yı bıraktı ve Michelle'in yanına sanki yolda yürüyen sarhoş serseriler gibi sallana sallana gitti. Göz kırpıp yanağını sıktı ve yine kapıya yönelerek kız kardeşlerine seslendi.

"Ben Hayley'ye bakacağım. Siz de hazırlanın bir an evvel. Ayrıca biriniz kahvaltı hazırlarsa çok sevinirim."

İçinden, ben pek beceremedim de, diye geçirdi ve gülümsedi. Gülümser bir ifade ile odadan ayrıldı. Hayley ne durumdaydı acaba? Uyuyor olduğu kesindi de, Cass gibi bir durumda olup olmaması şüpheliydi. Gerçi o da büyümüştü artık. Her ne kadar on üç yaşında olsa bile. DJ, Hayley'yi hep Michelle'e benzetiyordu. Onun gibi asiydi ve olgundu. Yani Cass'ten biraz daha çabuk büyümesini bekliyordu. Zaten Merlin'le birlikte büyüdükleri için de başka bir şey beklenemezdi. Merlin gibi bir fırlama artı kaçıkla arkadaşlık eden ancak çabucak büyür ve serseriliğe başlardı.

out: bence senem yazsın artık xD sessiz kaldo çok xD daldığım için özür dilerim ama nazdan izin aldıydım =)

out: senem beni öldürüceeeeek
izin aldı len senin elinden kim kurtaracak beniiğ :B

Out: a.q sizin yazıodum sayfa grntülenmedi

Michelle Cass ile konusurken DJ içeri girmişti.İlk önce yatakta olan Cass'ın yanağına öpücük kondurdu ve ardından Michelle'nin.
Michelle'nin elinde Cass'ı uyandırmak için getirdiği bir kova su vardı.Cass hemen DJ'in kucağına atladı.DJ parmağını sallayarak kızarmış gibi hareket yaptı.

"Ben Hayley'ye bakacağım. Siz de hazırlanın bir an evvel. Ayrıca biriniz kahvaltı hazırlarsa çok sevinirim."

Gene mi ben hazırlayacağım kahvaltıyı diye söylenmeye başladı.DJ çoktan odadan çıkmış Hayley'i uyandırmaya dogru yol almıştı.